8. Sınıf LGS Türkçe Deneme Sınavı 2

Tebrikler - LGS Türkçe Deneme Sınavı 2 adlı testimizi başarıyla tamamladınız.

Sınavda size  %%TIME_ALLOWED%% saniye verildi %%TIME_USED%% saniyede sınavı tamamladınız.

Bu sınavda sorulan %%TOTAL%% soruya karşılık, %%SCORE%% doğru %%WRONG_ANSWERS%% yanlış cevap verdiniz.

Sınavdan aldığınız puan: %%PERCENTAGE%%

Sınav sonucunuz hakkındaki değerlendirmemiz: %%RATING%%


Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1

Çalılar arasındaki patikada bir müddet gözümden kayboldu. Birkaç yüz adım yürüdükten sonra yavaşladım. Buralarda karşılaşacağımızı kestiriyordum. Fakat uzun zaman yürüdüğüm I hâlde kimseye rastlamadım. Ovaya iyice II yaklaşmıştım ki kenarında bir karaltı gördüm. Akşam iyice çökmüştü. Bir şey seçemiyordum. III Daha yaklaştım, o zaman yerde birinin yattığını, IV başka birinin de onun başı ucunda diz çöküp oturmuş olduğunu gördüm.

Bu metinde numaralanmış sözcüklerin anlamları aşağıda karışık olarak verilmiştir.

• Sarsılıp dinçliğini yitirmek

• Anlamak, farkına varmak

• Bir kimse ile karşı karşıya gelmek, karşılaşmak

• Arada az bir aralık kalacak biçimde ilerlemek, aradaki uzaklığı azaltmak veya büsbütün ortadan kaldırmak için ileri gitmek

Buna göre, numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı yanlış verilmiştir?

A
I.
B
II.
C
III.
D
IV.
Soru 2

Ormanın kralı aslan bir gün dinlenmek ister ve tatile çıkmaya karar verir. Kendisi gelene kadar yerine tavşanı görevlendirir. Tavşan, böyle önemli bir görevi üstlendiği için ilk günlerde çok mutludur ama işler gitgide sarpa sarmaya başlar.

Bu metindeki altı çizili deyimle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A
Çözülmesi güç bir duruma gelmek
B
Bulunulan durumdan sıkılmak
C
Olaylara anlam verememek
D
Durumun zorluğunu anlayamamak
Soru 3

Anlamı pekiştirmek, güçlendirmek, anlatımı daha çekici hale getirmek için aynı sözcüğün, eş, yakın, karşıt anlamlı veya sesleri birbirini çağrıştıran sözcüklerin yan yana kullanılmasıyla oluşturulan sözcük grubuna “ikileme” denir. İkilemeler cümleye çeşitli anlam özellikleri katabilir:

Buna göre,

I. Muharrem artık ıvır zıvır işlere pek bakmamaya başladı.

II. Belki de kıymetli saatlerinizi benim saçma sapan sözlerimi dinleyerek öldüreceksiniz.

III. Yarım yamalak laf etmektense susmayı seçmek en büyük erdemdir.

IV. Yine abuk sabuk işler peşindesin Cemal, başını belaya sokacaksın.

Numaralanmış cümlelerin hangilerinde ikilemeler cümleye aynı anlamı katmıştır?

A
I-II
B
I-III
C
II-IV
D
II-III
Soru 4

İnsan için önemli olan başkasından üstün olması değil, insanın eski hâlinden üstün olmasıdır.

Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye en yakındır?

A
Amacımız insanlarla yarışmak değil, kendimizi geliştirmek olmalıdır.
B
Önemli olan geçmişten ders çıkarmak, yanlışları tekrar etmemektir.
C
Başkalarını geçmek için kendimizi geliştirmeliyiz.
D
Eğer rakiplerimizi geçmek istiyorsak çok çaba göstermeliyiz.
Soru 5

Doğruluğu ya da yanlışlığı kişiden kişiye değişen, kanıtlanamayan cümlelere öznel cümle denir. Örneğin, “Karadeniz’in yemyeşil ormanları insanı güzelliğiyle büyülüyor.” cümlesinde kişisel bir beğeni ve düşünce dile getirilmiştir. Bu nedenle bu cümle öznel bir cümledir.

Buna göre aşağıdaki cümlelerden hangisi öznel cümledir?

A
Arif Nihat Asya Bayrak şairi olarak tanınır.
B
Gülmek, stres hormonunu azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
C
Fransa’da en çok kaşmir türündeki kumaşlar kullanılmaktadır.
D
Yetkililer çevre kirliliğine karşı ilginç önerilerde bulundu.
Soru 6

I. Eylül ayının sonunda hasat bittiği için işçiler evlerine döndü.

II. Yazılarımı geliştirmek için her gün kitap okuyorum.

III. Bu süreç verimli değerlendirildiğinde başarılı olunacaktır.

Numaralanmış cümlelerin anlam ilişkileri karışık bir şekilde verilmiştir.

■ - Koşul sonuç ★ - Amaç sonuç ▲ - Sebep sonuç

Bu bilgilere göre cümlelerin taşıdığı anlam özellikleriyle sembollerin eşleştirmeleri hangi seçenekte doğru yapılmıştır?

A
I - ★ II - ▲ III- ■
B
I - ★ II - ■ III- ▲
C
I - ▲ II - ★ III- ■
D
I - ▲ II - ■ III- ★
Soru 7

Film prodüksiyonu, bir film yapma sürecidir. Film yapımı, bir film festivalinde veya bir galada izleyicilerin önüne çıkmadan önce çok sayıda farklı aşamalardan geçer. Aşağıda bir sinema filmi yapımının sırasıyla “Geliştirme, Ön yapım, Üretim, Yapım Sonrası ve Dağıtım” başlıkları altında incelenen beş aşaması karışık olarak verilmiştir.

I. Bu aşamada film, film editörü tarafından toparlanır. Çekilen filmin parçaları düzenlenir. Yapım sesi düzenlenir. Bunların yanında ses efektleri de tasarlanır, eklenir ve kaydedilir. Son olarak, tüm ses ögeleri karıştırılarak görüntülerle eşleştirilir ve böylece film yapımı sona erer

II. Bu aşamada filmi oluşturmanın her adımı dikkatle tasarlanır ve planlanır. Üretim şirketi kurulur ve bir üretim ofisi tesis edilir. Film yönetmen tarafından önceden görselleştirilir ve illüstratörler ve konsept sanatçıları tarafından görsel senaryo taslağı olarak gösterilebilir. Filmin harcamalarını planlamak için bir üretim bütçesi hazırlanır.

III. Filmin sinemalara veya bazen doğrudan tüketici medyasına veya doğrudan indirme yapılacak dijital medya sağlayıcısına dağıtılır. Film gerektiği kadar çoğaltılır ve gösterim için sinema salonlarına dağıtılır Basın araçları, afişler ve diğer reklam malzemeleri yayımlanarak filmin reklamı ve tanıtımı yapılır

IV. Bu aşamada proje üreticisi, bir kitap, oyun, başka bir film, gerçek öykü, bilgisayar oyunu, çizgi roman, foto roman veya orijinal bir fikir ve bunun gibilerinden gelen bir hikâye seçer. Bir konu veya temel mesaj belirledikten sonra, yapımcı bir senaryo hazırlamak için yazarlar ile birlikte çalışır.

V. Bu aşamada film oluşturulur ve çekilir. Film yapımın ustası olarak, yardımcı yönetmenler, kadraj fotoğrafçısı, resim editörü gibi birçok ekip görevlendirilir. Yapım bürosu, bir filmin üretilmesi sırasında, mümkün olan her türlü sorumlulukları yerine getirecek, benzersiz görev unvanlarını oluşturmakta özgürdür.

Bu aşamalar aşağıdakilerden hangisinde doğru bir şekilde sıralanmıştır?

A
IV-I-V-II-III
B
IV-II-V-I-III
C
IV-I-II-V-III
D
IV-II-I-V-III
Soru 8

Karagöz oyunlarının her ne kadar başrol oyuncuları Karagöz ve Hacivat olsa da o dönemin belirgin tiplerine de çoğu zaman oyunlarda yer verilmiştir. Örneğin, Çelebi İstanbul ağzı ile kusursuz bir Türkçe I konuşur. Bazı oyunlarda zengin bir bey, bazı oyunlarda bir mirasyedidir. Nazik ve çıtkırıldım bir tiptir. Elinde şemsiye, çiçek demeti ya da baston olan değişik çelebi tasvirleri vardır. Kastamonulu Himmet II olarak da bilinen Himmet’in ise sırtında baltası vardır. Kaba saba bir tiptir. Karagöz oyunlarının en iri tasviridir. Yaklaşık 50 cm boyundadır. Bebe Ruhî, Karagöz oyununda kötü huylu cüce tipi. Saray soytarıları III gibi vücudu gelişmemiş, aklı kıttır. Çabuk ve duraksamadan konuşur. Başkalarını, özellikle Karagöz’ü kızdırmaktan hoşlanır. Yılışık, sulu, alaycı, herkesle dalga geçen densiz bir tiptir. Etrafa kulak asmaz, devamlı olarak söz söyler, boyu kadar uzun bir külahı ve kimi kez de külahın ucunda feneri vardır. Laz ise, Karagöz oyununda kayıkçılık ve kalaycılık yapan bir tiptir. Temel, İdris gibi isimler alır. Çok süratli IV konuşup karşısındakine söz vermez. Ağzı kalabalık, geveze bir tiptir. Elinden kemençesi hiç eksik olmaz.

Bu metinde numaralanmış Karagöz oyunu tiplemelerinin görselleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?

blank
A
B
C
D
Soru 9

Çoğunluğu büyükşehirlerden seçilen altı şehirde farklı kanallardan alışveriş yapma oranını belirlemek amacıyla bir araştırma yapılmıştır. İnternetten alışverişin en yüksek olduğu şehir %60 ile İstanbul’dur. İstanbul’u %39 ile Ankara ve %35 ile İzmir takip etmektedir. %24 orana sahip iki şehir Bursa ve Konya’dır. Direkt mağazadan alışveriş yapma oranında ise en başta gelen şehir %24 ile Bursa olmuştur. Ankara %15 ile ikinci sırada, Eskişehir %11 ile üçüncü sıradadır. Araştırma yapılan diğer şehirler direkt mağazadan yapılan alışveriş oranında %7’nin altında kalmıştır.

Bu bilgilere göre söz konusu şehirlerin alışveriş analizini doğru gösteren grafik aşağıdakilerden hangisidir?

blank
A
B
C
D
Soru 10

Bir ortaokulda düzenlenen şiir yarışmasında Hüsna, Fikriye, Evin, Figen, Elif, Sami ve Özgür adlı öğrenciler sırayla sahneye çıkacaklardır. Bu öğrencilerin sahneye çıkış sırasıyla ilgili olarak şunlar bilinmektedir:

• Sahneye son çıkan Hüsna da Fikriye de değildir.

• Özgür, Evin’den hemen sonra sahneye çıkacaktır.

• Figen’den sonra iki kişi daha sahneye çıkacaktır.

• Hüsna, Sami’den hemen sonra sahneye çıkacaktır.

• Sahneye ilk olarak Elif çıkacaktır.

Buna göre öğrencilerin sahneye çıkış sırasıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?

A
Fikriye, Sami’den önce sahneye çıkacaktır.
B
Hüsna, Figen’den önce sahneye çıkacaktır.
C
Fikriye, Elif’ten hemen sonra sahneye çıkacaktır.
D
Sami, dördüncü sırada sahneye çıkacaktır.
Soru 11

11 ve 12. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.

Hindistan’da bir sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla su taşırmış. Kovalardan biri çatlakmış. Sağlam olan kova her seferinde ırmaktan patronun evine uzanan uzun yolu dolu olarak tamamlarken çatlak kova içine konan suyun sadece yarısını eve ulaştırabilirmiş. Bu durum iki yıl boyunca her gün devam etmiş. Sucu her seferinde patronunun evine sadece bir buçuk kova su götürebilirmiş. Sağlam kova başarısından gurur duyarken zavallı çatlak kova görevinin sadece yarısını yerine getiriyor olmaktan dolayı utanç duyuyormuş. İki yılın sonunda bir gün çatlak kova ırmağın kıyısında sucuya seslenmiş: “Kendimden utanıyorum ve senden özür dilemek istiyorum.” “Neden?” diye sormuş sucu. “Niye utanç duyuyorsun?” Kova cevap vermiş: “Çünkü iki yıldır çatlağımdan su sızdığı için taşıma görevimin sadece yarısını yerine getirebiliyorum. Benim bu kusurumdan dolayı sen bu kadar çalışmana rağmen emeklerinin tam karşılığını alamıyorsun.” Sucu, şöyle demiş: “Patronun evine dönerken yolun üstündeki çiçekleri fark etmeni istiyorum.” Gerçekten de tepeyi tırmanırken çatlak kova patikanın bir yanındaki yabani çiçekleri ısıtan güneşi görmüş. Fakat yolun sonunda yine suyun yarısını kaybettiği için kendini kötü hissetmiş ve yine sucudan özür dilemiş. Sucu kovaya sormuş: “Yolun sadece senin tarafında çiçekler olduğunu ve diğer kovanın tarafında hiç çiçekler olmadığını fark ettin mi? Bunun sebebi benim senin kusurunu bilmem ve ondan yararlanmamdır. Yolun senin tarafına çiçek tohumları ektim ve her gün biz ırmaktan dönerken sen onları suladın. İki yıldır ben bu güzel çiçekleri toplayıp onlarla patronumun sofrasını süsleyebildim. Sen böyle olmasaydın onun evi çiçek bahçesi olmayacaktı ve o, evinde bu güzellikleri yaşayamayacaktı.”

Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili,

I. Bir kavrama ya da olay belirgin özellikleriyle tanıtılmıştır.

II. İki varlık veya iki kavram arasındaki benzerlik ve karşıtlıklardan yararlanılmıştır.

III. İleriye sürülen düşüncenin daha iyi anlaşılması için somut örnekler verilmiştir.

IV. Bir kavram ya da varlık başka bir kavram ya da varlığın özellikleriyle anlatılmıştır.

numaralanmış cümlelerden hangisi söylenemez?

A
I ve III.
B
I ve IV.
C
II ve III.
D
II ve IV.
Soru 12

Bu metinden asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisinde ifade edilmiştir?

A
Kişilerin eksiklikleri, engelleri uygun şekilde yönlendirildiğinde güzel ve olumlu sonuçlara ulaşılabilir.
B
Denizin dibinde incilerle taşlar karışık bulunurlar. Övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında bulunur.
C
Hayattaki en güzel şey; tüm kusurlarınızı bilmesine rağmen sizin hala muhteşem olduğunuzu düşünen birisinin olmasıdır.
D
Bazı kişiler için başkalarının kusurları, birer hazinedir, onları bulmak için her türlü çabayı gösterirler.
Soru 13

Uzun zamandır film ekipleri dizilerin uzunluğundan şikâyetçi. Süresi 45 dakikaya inerse hem daha insani şartlarda çalışacaklarını hem de yaptıkları işin kalitesinin artacağını söylüyorlar. Son zamanlarda gerçekten kaliteli dizilere denk geliyorum. Fakat talepleri bir türlü hayata geçemiyor. RTÜK’ün bu konuda yaptırım gücü yok. Sorunu çözmek tarafların işi. Bir yanda televizyon kanalları, bir yanda yapımcılar, bir yanda reklam verenler var. Fakat onlarla da görüşünce anlıyorum ki herkes ekonomik çıkarlarının peşine düşmüş.

Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?

A
Ekonomik çıkar nedeniyle dizi sürelerinin indirilememesinden
B
Dizi sektörünün ekonomik açıdan sancılı günler geçirmesinden
C
RTÜK’ün elinde dizilere karşı herhangi bir yaptırımının olmamasından
D
Reklam sürelerinin gereğinden fazla uzun tutulmasından
Soru 14

Adlaşmış sıfat-fiil, sıfat fiilin nitelediği ismin düşmesiyle oluşur. Bu durumda düşen ismin aldığı ekler sıfat-fiil olan kelimeye eklenir. “Yarışmaya katılacak öğrenciler hazır mı?” cümlesinde “katılacak öğrenciler” sıfat tamlaması varlığını korumaktadır. Ancak “Yarışmaya katılacaklar hazır mı?” cümlesinde “öğrenci” ismi düşmüş ve ondan geriye kalan “-ler” eki sıfat-fiile eklenerek adlaştırılmıştır.

Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat-fiil yer almaktadır?

A
Pazar günü eskimiş eşyalarını satmaya gidecekmiş.
B
Listede okunan öğrenciler hemen müdürün yanına gidecekmiş.
C
Dün derse girmeyenler bugünkü çalışmaya katılamayacaklar.
D
O, sevdiği öğretmenin dersine daha fazla hazırlanır.
Soru 15

Murat öğretmen Türkçe dersinde aşağıdaki metni okuduktan sonra öğrencilerden hikâye unsurlarını belirlemelerini ister. “Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışırken yanına bir akrep gelir. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını akrebe uzatır ama akrep onu sokar. Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar. Yakınlarındaki başka biri ona, sürekli onu sokmaya çalışan akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler. Ama Hintli adam şöyle der: Sokmak akrebin doğasında vardır. Benim doğamda ise sevmek var. Neden sokmak akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim?” Öğrenciler, Murat öğretmenin sorusuna şu cevapları vermişlerdir:

Hakan: Metinde karakter olarak Hintli bir adam var.

Osman: Metinde yer unsuru tam olarak belirtilmemiştir.

Zeynel: Metinde zaman unsuru olarak sabah saatleri belirtilmiştir.

Mustafa: Metindeki olay Hintlinin akrebi kurtarmaya çalışmasıdır.

Buna göre öğrencilerden hangisi öğretmenin sorusuna yanlış cevap vermiştir?

A
Hakan
B
Osman
C
Zeynel
D
Mustafa
Soru 16

Ülkemizde yaşanan coronavirüs salgınına karşı alınan önlemler aşağıda sıralanmıştır.

I. Coronavirüs nedeniyle ilk olarak yurtdışı uçuşları iptal edildi.

II. Millî Eğitim Bakanlığı okulları tatil ederek uzaktan eğitim kararı aldı.

III. İçişleri Bakanlığı aldığı karar ile 31 ilde sokağa çıkma kısıtlamasına gitti.

IV. TÜBİTAK tarafından coronavirüse karşı aşı üretme çalışmaları başladı.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde isim-fiil kullanılmamıştır?

A
I.
B
II.
C
III.
D
IV.
Soru 17

Özne; yüklemin bildirdiği işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan ögedir. Nesne ise cümlede öznenin yaptığı “eylemden” etkilenen ögedir. “Babam akşam işten gelirken kardeşimi okuldan aldı.’’ cümlesinde alma işini yapan ‘‘Babam’’dır ve cümlenin öznesidir. Babanın alma eyleminden etkilenense ‘‘kardeşim’’dir ve cümlenin nesnesidir.

Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde ‘‘nesne’’ yanlış gösterilmiştir?

A
Mahallenin bakkalı Rüstem, sokakta oynayan çocuklara şeker dağıttı.
B
Caddenin gürültüsü telefonla konuşmayı engelliyordu.
C
Ömer’i ve kardeşini yine pazar yerinde gördüm.
D
Klasik müzik dinlemeyi her zamankinden çok özledim.
Soru 18

Aşağıda kesme işaretinin bazı görevleri verilmiştir:

• Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için konur.

• Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur.

• Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işareti (’) bu görevlerinin dışında kullanılmıştır?

A
Otobüsümüzün mola vereceği tesislere daha 25 km’lik bir yol vardı.
B
İlkokul birinci sınıfa giden kardeşim a’dan z’ye kadar bütün harfleri okuyup yazabiliyor.
C
Dedemler şu anda bizim oturduğumuz apartmana 10 Ocak 2004’te taşınmış.
D
Oğlundan gelen mektubu, okuması için Abdullah Efendi’ye uzattı
Soru 19

Aşağıda büyük harflerin kullanıldığı yerlerle ilgili bazı kurallar verilmiştir: • Yer adlarındaki ilk isimden sonra gelen ve deniz, nehir, göl, dağ, boğaz vb. tür bildiren ikinci isimler büyük harfle başlar. • Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, semt vb.) büyük harfle başlar. Uyarı: Özel ada dâhil olmayıp tamlama kuran şehir, il, ilçe, belde vb. sözcükler küçük harfle başlar. • Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde sadece özel adlar büyük harfle başlar.

Bu kurallara göre,

I. Konya ovası, KOP sayesinde tekrar canlandırılmaya çalışılmaktadır.

II. Ankara keçisi, Ankara’nın tüm ilçelerinde yetiştirilmektedir.

III. Yarın akşam Doğu Anadolu’nun kuzey kesimlerinde kar yağışı bekleniyor.

IV. Antalya’nın dünyaca ünlü Çıralı Köyü, Olimpos Dağı’nın eteklerinde yer alıyor.

cümlelerinden hangilerinde yazım yanlışı yapılmıştır?

A
I ve II.
B
I ve IV.
C
II ve III.
D
III ve IV.
Soru 20

Sait Faik’in asıl değeri anlatımında aranmalıdır. Öykülerinde dünyaya bakışını yansıtırken kişisel bir anlatım geliştirmiştir. Öykü dili, tıpkı yaşamdan beklediği gibi kuralların, sınırların dışına taşarak estetik düzeyde yükselmiştir. İlk okuyuşta bozuk denebilecek, çapaklı bir sözdizimi vardır öykülerinde. Oysa kentten doğaya, doğadan kalabalıklara, adanın ıssızlığından büyük kentlerin, sözgelimi İstanbul’un uğultusuna çarpıp duran, çoğu kez kimsesiz bireyde içselleşen Türkçe tılsımlanır bu hikâyecilikte.

(Selim İleri)

Bu metin aşağıdaki yazı türlerinin hangisinden alınmıştır?

A
Fıkra
B
Söyleşi
C
Makale
D
Eleştiri
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
20 tamamladınız.
Liste
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
12345
678910
1112131415
1617181920
Son
Geri dön
Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi, deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda sorun yaşamayacağınızı varsayıyoruz, ancak dilerseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul et Gizlilik ve Çerez Politikası